YANLIŞ KULLANILAN BAKIR KAPLAR, SOFRALARDAKİ SESSİZ TEHLİKE!

Manavoğlu, “Bakır ısıyı çok iyi iletir ama doğrudan gıdaya temas etmemelidir. Mutlaka kalay ya da paslanmaz çelik bir bariyerle kaplanmalıdır” dedi.

GELENEKSEL LEZZETLERİN GİZLİ RİSKİ

Türk mutfağının vazgeçilmez unsurlarından biri olan bakır kaplar, doğru kullanılmadığında sofraları zehirli bir tuzağa dönüştürebiliyor. Gıda Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Ali Manavoğlu, özellikle kalaysız cezve, tava ve güveçlerde pişirilen asidik gıdaların insan sağlığı için ciddi risk taşıdığını belirtti.

“Bakırın ısı iletim gücü yüksek olsa da, doğrudan gıdayla temas etmesi Avrupa Birliği ve ABD standartlarına göre yasaktır. pH değeri 6’nın altındaki gıdalar, bakırla temas ettiğinde kimyasal çözünme meydana gelir ve toksik madde gıdaya geçer” dedi.

YEŞİL TABAKA: GÖZLE GÖRÜLMEYEN TEHLİKE

Zamanla bakır yüzeyinde oluşan yeşil tabakanın “bakır asetat” olarak bilinen son derece zehirli bir madde olduğunu vurgulayan Manavoğlu, “Bu tabaka toksiktir. Bu tarz kaplar mutfakta kullanılmamalı, mutlaka elden geçirilmelidir. Fazla miktarda bakır alımı bulantı, kusma, ishal gibi zehirlenme belirtilerine yol açabilir” uyarısında bulundu.

KALAYSIZ BAKIR KAPLAR ÇOCUKLAR İÇİN ÇİFT TEHLİKE

Manavoğlu, toksik madde etkilerinin özellikle çocuklarda ve bebeklerde iki kat daha güçlü olduğuna dikkat çekerek, “Çocukların solunum sayısı yetişkinlere göre iki kat daha fazla.

Bu nedenle çevresel toksinlere daha açık durumdalar. Yakın zamanda yaşanan bir vakada, gıda zehirlenmesinden bir çocuk hayatını kaybederken, ebeveynler etkilenmedi. Bu da hassas bünyelerin riskini gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“BİR ŞEY OLMAZ” ALIŞKANLIĞI ÖLÜMCÜL OLABİLİR

Toplumda gıdayla ilgili yanlış inanışların yaygın olduğuna değinen Manavoğlu, “Geleneklerimiz güzel ama bazı alışkanlıklarımızı sorgulamalıyız. Çizilmiş, deforme olmuş bakır ürünleri ‘Bir şey olmaz’ diyerek kullanmaya devam ediyoruz. Belki yıllarca sorun yaşamıyoruz ama bir gün toksik etki ortaya çıkarsa sonuç ölümcül olabilir. Gıda okuryazarlığımızı geliştirmeliyiz” dedi.

‘BAKIR, DİJİTAL UYUŞTURUCU GİBİ’

Doğru kullanılmayan bakırın, tıpkı dijital bağımlılıklar gibi fark edilmeden insan sağlığını yavaşça zehirlediğini belirten Manavoğlu, “Bakır doğru kullanıldığında geleneksel kültürümüzün değerli bir parçasıdır. Ancak kalaysız veya hasarlı ürünler farkında olmadan vücudu yavaş yavaş zehirler. Bu yüzden düzenli bakım ve kalaylama şarttır” diye konuştu.

BİLİNÇLİ TÜKETİMİN ÖNEMİ

Tarım ve Orman Bakanlığı ile Gıda Mühendisleri Odası’nın bilgilendirme çalışmalarının takip edilmesi gerektiğini hatırlatan Manavoğlu, “Tüketiciler güvenilir bilgiye hem bakanlık hem de bizim sosyal medya hesaplarımızdan ulaşabilir. Sağlıklı sofralar, bilinçli tercihlerle mümkündür” mesajını verdi.