Bugun...
SON DAKİKA

BARUT AİLESİNİN 81 YILLIK ZEYTİNYAĞI SERÜVENİ...

 Tarih: 24-11-2024 17:45:00  -   Güncelleme: 24-11-2024 20:52:00
BİZİM DÜNYAMIZ / CEVAT ALP

 

 

(ZEYTİNYAĞINDAKİ HİLELİ OYUNLARI HERKES BİLSİN)

 

Hava tam istediğim gibi yarı kapalı...

 

Bu giriş peşrevinden sonra neler yazacağımı önceden bilmem mümkün değil... Görmem, yaşamam, dinlemem lazım ki, bunları kaleme alıp sizlerle paylaşa bileyim...

 

Öyle de yaptım; gördüm, dinledim yaşadım ve sizler için yazıyorum...

 

ZEYTİNYAĞINDA DOĞAN BARUT KALİTESİ

 

Mutfaklarımızın olmazsa olmazıdır zeytinyağı... Sağlıklı beslenmede asırlardır başrolde hep o vardır...

 

 

Her yıl yaptığımı bu yılda yapmak üzere, (Tam zamanı diyerek) SİDE MARKALI içimlik zeytinyağı için doğru adres olan ünlü turizmci Doğan Barut'un fabrikası hedefimizle haftasonu düştük sağ yanımla Manavgat yollarına...

 

 

Mutfaklarımızın olmazsa olmazıdır zeytinyağı... Sağlıklı beslenmede asırlardır başrolde hep o vardır...

 

Bugünkü teknoloji harikası fabrikaların aksine, yakın tarihe kadar insan gücüyle taş baskı olarak elde edildiği bilinen bir gerçek bu mucize yağın...

 

İşte bu yöntemi kullanan Haydar Barut efsanesi ile başlayan, dünden bugüne Barut ailesinin zeytinyağı ile olan 81 yıllık tarihi serüvenini gözler önüne sermek üzere basıyorum klavyenin tuşlarına...

 

Anlatacağım bu hikayede zeytinyağı üretiminde yapılan bazı hokkabazlıklara da tanık olup çok şaşıracaksınız...!

***

 

1943 yılında elektriğin, suyun olmadığı Side Yarımadası’nda yaşayan Giritli ailelerden Haydar Barut, geçim kaynağı olarak zeytinyağı üretimine başlar...

 

Binek hayvanı at'ın çevirdiği taşın altında ezilen zeytinlerin seyrek dokulu çuvallarla istif edilip, üzerine insan gücüyle baskı yapılarak elde edilen gerçek sızma zeytinyağı işte budur...!

 

1943 yılında Side'de zor şartlarda başladığı zeytinyağı üretimini 1965 yılına kadar sürdürür Haydar Barut...

 

Side demek tarih demek, tarihi eserlerin coştuğu yer demek...

 

Hal böyle olunca, "Bu işi tarihin içinde yapmazsın" derler ve mütevazı üretim tesisini kapatırlar Haydar Barut'un...

 

Buna çok üzülür Haydar Barut ama elinden bir şey gelmez, kendisine başka meşgaleler bularak 11 yıl daha yaşamanı sürdürdüğü Side'de 1976 yılında 78 yaşında vefat eder...

 

Geride bıraktığı oğlu Doğan Barut, babasından öğrendiği yöntemle Side'de yeniden zeytinyağı üretmek için kolları sıvar...

 

Baba mesleğini 20 yıl başarıyla sürdüren Doğan Barut, tıpkı babasına uygulandığı gibi, bu defa da şehrin ortasında kaldığı gerekçesiyle üretim yaptığı küçük tesisini 95 yılında yerle bir ederler...

 

***

 

Bu yıllarda Side'de turizmde bir marka olarak öne çıkan Doğan Barut, babasından mirası zeytinyağı üretme sevdasından vazgeçmez...

 

Bu defa Side dışında, Manavgat - Alanya yolunun 7.kilometresindeki Zeydiler mahallesi mevkiinde anayolun kenarında satın aldığı arazide, Modern bir zeytinyağı fabrikası kurmak için harekete geçer...

 

Yaptığı araştırmada sektörün en iyisi olan İtalyan Amenduni markasını taşıyan son teknolojik makinelerden oluşan zeytinyağı fabrikasını kurar ve tabelasına gururla kendini adını yazar...

 

1943 yılında Side'de tarihi kalıntılar arasında başlayan, iki kere yasaklanan taş baskı üretiminden, teknoloji harikası makinelerle baba mesleğini zirveye taşıyan Doğan Barut, her yıl girdiği uluslararası yarışmalarda kazandığı ikincilik ve üçüncülük madalyalarına yenilerini eklemeyi sürdürüyor...

 

 

ÜRETİCİLERE 123 BİN ZEYTİN FİDANI

 

95 yılında faaliyete geçen fabrikasının kısa zamanda beklemenin üstünde ilgi görmesi üzerine, hiç kimsenin yapmadığı bir şey yapar Doğan Barut...

 

Ayvalık bölgesinden satın aldığı onlarca kamyon zeytin fidanını Manavgat'tan Gündoğmuş'a kadar tüm bölgedeki köylülere dağ bayır demeden ulaştırıp, bedava dağıtmaya başlar...

 

 

Bu dağıtımın sonucunda toplam 123 bin 446 zeytin fidanı bölgede boy vermeye başlar... Burada bir parantez açalım...

 

(Bedava zeytin fidanı dağıtan Doğan Barut, hiçbir üreticeye adres göstermez, ürünlerini kendi fabrikasına getirmeleri konusunda tek kelime etmez)

 

 

Doğan Barut'un dağa taşa dikilen hediyesi o küçük fidanlar bugün 20 yaşında ve vatana millete zeytinyağı olarak görevlerini yapıyorlar...

 

 

GÜNDE 200 TON ZEYTİNYAĞI ÜRETMEK YERİNE NEDEN 100 TON ÜRETMEYİ TERCİH EDİYOR

 

Şimdi gelelim zeytinyağı üretimindeki bazı püf noktası durumlara...

 

Doğan Barut'un fabrikasında günde 200 ton zeytinyağı üretme kapasitesine sahip iki tane teknoloji harikası makine ünitesi var...

 

Yüksek devrede çalıştırıp daha çok üretim yapmak yerine, rolanti tabir edilen yarım hızla çalıştırıp, daha az üretimle çok daha kaliteli zeytinyağı elde etmeyi tercih ediyor...

 

 

Yanisi şu...

 

Yüksek devirde çalıştırılan makinenin zeytinyağı, alçak devirde çalışan kadar kaliteli olmuyor...

 

8 KİLO ZEYTİNDEN KAÇ KİLO YAĞ ELDE EDİLİYOR

 

Fabrikaya zeytin getiren, gerek satan gerekse sıkma ücretini ödeyip yağını alıp giden üreticilerin konuşmaları dikkatimi çekiyor, kulak misafiri oluyorum...

 

Üreticilerden birisi aynen şöyle diyor...

 

"Bir başka fabrikada 8 kilo zeytinden blr kilo zeytinyağı verilirken, Doğan Bey'in fabrikasından 4 kilo zeytinden bir kilo yağ alıyorum..."

 

Basit bir hesapla aradaki fark yüzde yüz... X fabrikadan 8 kilo zeytinden bir kilo, Doğan Barut'un fabrikasından 8 kilo zeytinden 2 kg. Zeytinyağı alıyor üretici...

 

Aradaki kafa karıştıran bir kilo yağ kime gidiyor sorusu mal gibi ortada duruyor...

 

Kim ne yaparsa kendine yapar diyelim ve sözü fazla uzatmayalım...

 

Sonuç olarak...

 

 

Her yıl olduğu gibi, (Kalitesinden asla şüphe etmediğim) zeytinyağı ihtiyacımı temin etmek için hafta sonu gittiğim yarım asırlık kadim dostum Doğan Barut'un fabrikasındaki izlenimlerimi sizlere aktarmak istedim...

 

Ayrıca, 1943 yılında Haydar Barut ile başlayan, babadan oğula (Doğan Barut), oğuldan torunlara (Cengiz Haydar Barut ve Aydın Barut) kardeşlerle devam eden...

 

 

Turizmin kilometre taşı marka değeri yüksek Barut Ailesi'nin 81 yıllık zeytinyağı serüveniyle ilgili tarihe not bilgileri de paylaşmak istedim sizlerle...

 

Tabi ki, her zaman olduğu gibi ücretsiz ve sevgiyle... Dahası seve seve...

 

  Bu yazı 5701 defa okunmuştur.
  YORUMLAR YORUM YAP | 0 Yorum
  FACEBOOK YORUM
Yorum
  YAZARIN DİĞER YAZILARI
  • BUGÜN ÇOK OKUNANLAR
  • BU HAFTA ÇOK OKUNANLAR
  • BU AY ÇOK OKUNANLAR
YUKARI