Limonlar çiçeğe durduğun da mis kokusuyla çalmadan kapıyı, usulca gir kalbime...
Sakın haber verme sonra ne yapacağımı bilemem, saçlarımı beğenmem,
bi milyon elbise giyer çıkarırım siyah mı kırmızı mı beyaz mı yoksa yine siyah mı karar veremem..
Ayakkabılarım ince topuklu mu yoksa yine ince
topuklu mu...
Biliyorsun elim ayağım birbirine karışır..
Aklım mantığım,
kalbimle savaşır..
Rujum...
Ah evet kırmızı mı ..?
Pembe mi?
Islık çal şarkımı söyle perdeyi aralayıp bakayım.
Pencereye gel elinde kır papatyası, yüzünde çapkın bir edayla...
Aşkım ol aşinam ol usulca öp yüreğimden...
Üşümüş ellerimi avucunda ısıt
Kırma dallarımı, çiçek açtır her bir tomurcuğuna...
Sar sarmala ince belinden, söylet, bal süzülen tatlı dilinden..
Ay ışığı vuruyorken saçlarıma
ruhumun şarkılarını dinle, notalarını ezberle.
Kor hasretinle yanan sineme koy başını usulca,
atan ismini hecele..
Sakın bir yere gitme
limanımın kıyısında gecele...